Caz ve Viski Tutkunu Bir Yazar: Haruki Murakami
Bugünkü yazımda sizlere roman ve öyküleri 50 farklı dile çevrilmiş dünyaca ünlü Japon yazar Haruki Murakami’den bahsetmek istiyorum. Kendisi aynı zamanda sıkı bir caz müzik hayranı, hayvan sever, spor tutkunu ve viski aşığı olan Murakami benim de çok sevdiğim ve birçok kitabını okuduğum bir yazar.
1. Asrımızın Zeki ve Yaratıcı Yazarı Haruki Murakami
1949 doğumlu yazar, her zaman çok satanlarda yer alan onlarca kült eseri ile, World Fantasy Award, Frank O’Connor International Short Story Award, Franz Kafka Prize ve Jerusalem Prize gibi birçok prestijli ödüle layık görüldü. The Guardian gazetesinden Steven Poole, Marukami’yi çalışmalarının yarattığı etki nedeniyle dünyanın yaşayan en büyük romancıları arasında göstermiştir.
Franz Kafka’dan Gustave Flaubert, Charles Dickens, Kurt Vonnegut ve Fyodor Dostoyevsky’e kadar birçok batılı yazardan etkilenmesi Murakami’yi klasik Japon yazarlardan ayırıyor. Murakami, ayrıca aralarında Raymond Carver ve J. D. Salinger gibi ünlü yazarların eserlerinin olduğu birçok romanı Japoncaya tercüme etmiştir. Murakami’nin eserlerindeki gerçeküstü, melankolik ve kaderci hava ile yabancılaşma ve yalnızlık temaları onun Kafka ekolüne yakın bir yazar olduğunu gösteriyor. Tüm bunlar ise aynı zamanda Murakami’nin Japon eleştirmenler tarafından Japon kültüründen uzak bir kalemi olduğu eleştirisinin de çıkış noktası.
Çok yönlü ve muhakkak ki hayatını dolu dolu yaşamayı ilke edinen bir kişi olan Murakami’ni ilgi alanları sadece kitapları veya aşağıda bahsedeceğim caz müzik değil. O aynı zamanda bir triatlon sporcusu ve maraton koşucusu. Öyle ki, Hokkaido’daki Saroma Gölü çevresinde 100 km’lik ilk ultra maratonunu 47 yaşında tamamladı.
2. Murakami’nin İlk Tutkusu: Peter Cat Murakami’nin Çalışma Odası
Roman yazmaya bir beyzbol maçı esnasında aniden karar veren Murakami ilk başta bir plak dükkânı daha sonra ise Tokyo, Kokubunji’de Peter Cat isimli bir kafe-caz bar işletmeciliği yapmış. Peter Cat, aynı zamanda onun evcil hayvanlarından birinin de adı.
Murakami ve eşi Yoko’nun caz kulübü bu binanın 1.katındaydı.
Peter Cat, gündüzleri kahve, geceleri ise içki ve yemek servisi yapan bir yermiş. Hafta sonları ise burada canlı caz konserleri verilirmiş. Dumanlı, penceresiz bir odada Murakami, bulaşıkları yıkar, içkileri hazırlar ve kafesine çağıracağı müzisyenleri ayarlarmış.
Bu arada unutmadan söyleyeyim Murakami’nin spotify’da playlist halinde bulunabilen yaklaşık 3350 şarkılık muazzam bir caz arşivi mevcut. Ayrıca kendisi 10 bin civarında çoğu caz olan bir lp koleksiyonuna da sahip. Kafesinde canlı müzik olmadığında arşivinden parçalar çaldığı biliniyor. Murakami’nin caz barı şu an restoran kafeterya tarzında bir yere dönüşmüş durumda.
1981 yılınca kapanan Peter Cat’in yansımalarını cazla dolu bir kitap olan Karanlıktan Sonra’da bulmak mümkün.
3. Murakimi’nin Romanlarındaki Viski Ögeleri
Murakami romanlarında aslında kendi hayatından, sevdiği şeylerden kısaca gerçek hayattaki ögelerden bahsetmeyi seviyor. Bu bazen Sahilde Kafka’da olduğu gibi bir kedi bazen de yine çok sevdiği bir viski oluyor. Sahilde Kafka romanındaki Johnnie Walker karakteri, siyah uzun ceketi ve siyah botlarıyla logodaki figürün ete kemiğe bürünmüş hali gibi. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu romanında ise her daim elinde viski bardağı ile dolaşan Chivas Regal hayranı bir karakteri var. Zaten, Murakami’nin kendisi de kafesini işlettiği dönemde çok fazla içki içermiş. Hatta, “Viski güzel bir kadın gibidir, iltifat ister. Önce hayranlıkla bakarsın, sonra sıra onu içmeye gelir” diye ünlü sözü dahi var. Sonraları içmeyi epey azaltsa da kitaplarından okuduğumuz kadarıyla viskiye olan özlemini özellikle viski aşığı karakterleri ile devam ettiriyor diyebilirim.